Makam şoförlerinin, işverenlerinin yabancı misafirlerini taşırken ihtiyacı olabilecek ingilizce cümleler ve Türkçe karşılıklarını bu sayfada bulabilirsiniz.
Good morning, sir/ma’am. Your car is ready.
(Günaydın efendim. Aracınız hazır.)
Where would you like me to take you today?
(Bugün sizi nereye götürmemi istersiniz?)
I will take the fastest route to your destination.
(Varış noktanıza en hızlı rotadan gideceğim.)
Would you prefer a quieter ride or some music?
(Daha sessiz bir yolculuk mı yoksa müzik mi istersiniz?)
Please allow me to assist you with your luggage.
(Lütfen bagajınıza yardım etmeme izin verin.)
I will wait for you here until you’re ready.
(Hazır olana kadar burada bekleyeceğim.)
There is some traffic ahead, but I will try an alternate route.
(Önde biraz trafik var, ancak alternatif bir rota deneyeceğim.)
Shall I adjust the temperature for you?
(Sıcaklığı sizin için ayarlayayım mı?)
We have arrived at your destination. Please take your time.
(Varış noktanıza geldik. Lütfen acele etmeyin.)
Would you like me to pick you up at a specific time?
(Sizi belirli bir saatte alayım mı?)
The vehicle has been fully serviced and is ready for the journey.
(Araç tam bakımdan geçti ve yolculuk için hazır.)
Would you like me to make a stop somewhere on the way?
(Yolda bir yerde durmamı ister misiniz?)
Your safety is my top priority.
(Sizin güvenliğiniz benim en öncelikli görevimdir.)
I have checked the weather, and we may experience some rain. Would you prefer an umbrella?
(Hava durumunu kontrol ettim, biraz yağmur olabilir. Şemsiye ister misiniz?)
The meeting location has been confirmed, and I will take you there now.
(Toplantı yeri onaylandı, şimdi sizi oraya götüreceğim.)
Would you like the windows up or down?
(Camları kapatalım mı yoksa açık mı kalsın?)
If you need anything during the trip, please let me know.
(Yolculuk sırasında bir şeye ihtiyacınız olursa lütfen bana bildirin.)
I have parked the car at the nearest available spot.
(Aracı en yakın uygun yere park ettim.)
I will be waiting at the entrance when you’re finished.
(İşiniz bittiğinde girişte sizi bekliyor olacağım.)
Would you like some water or refreshments for the ride?
(Yolculuk için su veya içecek ister misiniz?)